Lisansta ilköğretim matematik öğretmeni bölümü mezunuyum. Bu fakültede İstanbul Üniversitesi Eğitim Fakültesi’ nden mezunum. Daha sonra master doktora format bölümünü bitirdim. Halen daha burada yardımcı doçent olarak çalışıyorum. Benim zamanımda burada BÖTE bölümü yoktu. Bir de araştırma görevlisi iken dışarıya gidemiyorduk. Allah’tan tezimle ilgili çalıştırmalarda sıkıntı yapmadılar da BÖTE konusu çalıştım ve masterla doktoramı Online Ölçme Değerlendirme üzerine yaptım. BÖTE’ de Doçent Doktor olarak görev yapmaktayım.
İş hayatınıza ve akademik hayatınıza nasıl atıldınız?
İş hayatıma direkt akademik kariyerlerle başladım. Başka bir yerde çalışmadım. Lisanstayken çok çalıştım. O zaman matematik öğretmenliğini okuyordum. Özel ders, dershaneler vs. yerlerde üniversite birinci sınıftan beri çalışıyordum. Sonrasında sadece akademik kariyer düşündüğüm için KPSS’ ye bile girmedim, dil ve ALES ile ikisini hallettim ve yüksek lisans yaptım sonra kadro açıldı. Burada devam ettim. Ama yazılımcı olduğum için hala da daha sektörde bağlantılı şekilde danışmanlık yazılım projelerinde falan devam etmekteyim.
Kariyerinize baktığınızda atmış olduğunuz adımların hangisinin önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
En önemlisi, matematik öğretmenliğinden vazgeçip BÖTE’ ye gelmek çünkü daha geniş bir alan, daha farklı sektörlerle çalışabileceğimiz bir alan. Onun için bir kere burada olmaktan keyif alıyorum. Matematik öğretmeni olsaydım, bir okula gitseydim, orada çalışsaydım belli bir yerde olacaktı. Burada çok fazla disiplinli çalışabiliyor olmanın verdiği dinamiklik çok hoşuma gidiyor. Bir de BÖTE’ nin çok farklı alanlarda çalışabiliyor olması da iyi bir şey olduğu için yani matematik de kurtulmak değil tabi. Bölümüm BÖTE olduğu için keyif aldığımı söylemek daha hoş olur. Başka bir bölümde bu kadar mutlu olur muydum, bilmiyorum.
Üniversite yıllarınızda bir yerde çalıştınız mı?
Üniversite yıllarında sabit olarak yazın çalıştığım yerler vardı ama kendi alanımla ilgili birkaç dershanelerde matematik öğretmeni olarak çalıştım. Dördüncü sınıfta bir yıl boyunca full öğretmenlik yaptım, çünkü staja gittiğim okuldaki öğretmen doğum iznine çıkmıştı. Bu sebeple bir sene boyunca derse ben devam ettim. Ama dört sene boyunca çalışarak geçmişti. Ailemden çok katkı olmuyordu. Bu sebeple çalışmak zorundaydım.
Üniversiteli gençler üniversite yıllarını nasıl değerlendirmeli?
Kendini yetiştirme anlamında çok şey yapmalı çünkü sonrasında vakit kalmıyor. Yazılımcı mı olacak eğitim teknoloğu mu olacak, tasarımcı mı olacak en bariz üç alanda iş alanları var. Bunlardan bir tanesini deneyip hangisi hoşuna gitmiyorsa, diğerine bir şekilde deneme yollarını yapması gerekir. Çünkü sonrasında böyle bir şansı yok. İş bulma, kariyer yapma, para kazanma gibi başka kaygıları olduğu için deneme yapma şansı fazla olmuyor dolayısıyla bir çok alanda bunları yapabilir ve mümkün olduğunca sektörle bağlantılı olarak staj olabilir, projelere dâhil olabilir, araştırmacı olarak çalışabilirler; okulda projeleri olan hocalar var onlarla iletişime geçebilir çünkü okul bittiği an baskı başlıyor zaten. Temel anlamda 3 farklı sektöre kişi yetiştiren bir bölüm birincisi direkt mezun olup MEB’ de öğretmen olabilecek bir bölüm, ama kendinizi içerik ile geliştirirseniz eğitim teknoloğu olarak özel sektörde çalışabilirsiniz çünkü şu anda artık biliyorsunuz içerik yazılım firmaları fazlasıyla geliştiriyor ve buralarda çalışılacak kişileri BÖTE mezunu istiyor onun için o alana birey yetiştiriliyor. Bir de yazılım sektörü var. Yazılım dersleri fazlasıyla olduğu için biliyorsunuz, programlama 1-2, internette programlama ve web tasarımı gibi dersleri düşündüğümüzde temelde beş ders var. Bu anlamda bu sektörde birey yetiştirilebilir. Minimum üç kategoride kişi yetiştirilebilen bir bölüm.
Peki, hocam İstanbul üniversitesi BÖTE bölümü mezunları hangi alanlarda çalışmakta?
Şu anda mezunlarla iletişimimiz baya iyi. Uzaktan eğitimde çalışan öğrencilerimiz var. Yazılım sektöründe çalışanlar var. Burada ikiye bölünmüş durumdayız, mobil yazılım ve normal web yazılımları olarak. Çok güzel iyi yerlerde iş bulan arkadaşlarımız var. Mynet, Bilge adam gibi çok iyi firmalarda yazılımcı olarak çalışanlar var ve yine firmaların eğitim teknolojileri departmanlarından çalışan mezunlar var LCW gibi benzeri firmalarda, belediyeler gibi.
Bölümünüz pek çok alana hitap ediyor, bu kadar çok alan olması gelecekle ilgili düşüncelerimizi netleştirmekte zorlanmamıza neden oluyor sizce bu bir avantaj mıdır?
Netleştirmekle ilgili çok bir sıkıntı yok. Sadece az önce söylediğim gibi branşlaşmayı biraz netleştirdiğin zaman aslında sizin kafanızda karmaşıklığın yok olmasına neden olacaktır. Bir sürü şey var. Hangisine yöneleceğine şaşırıyorsunuz, sizin yaptığınız stajlar mühendislikler gibi değil, öğretmenlik olarak gözüküyor. Aslında temelde üç tane dal var. Diğer kalanlar onun alt dalları oluyor. Dolayısıyla bölümün içerisinde branşlaşma olduğu zaman daha çok avantaj sağlıyor. Şöyle bir şey var, BÖTE mezunu olup da işsiz kalıyorsa bir kişi ya tembeldir ya da ciddi anlamda çalışmayla ilgili kafasında bir sıkıntı vardır. Çünkü bu kadar farklı bir alan olup da bu çeşitlikte farklı branşlarda işsiz kalıyorsa, – günümüzden bahsediyorum – ileride ne gösterir bilemeyiz. Şuan devir teknoloji devri dolayısıyla bu bölümde işsizliği çok mümkün görmüyorum. Bir yıl işsiz kalınabilir. Bir iki yıl kadar yüksek lisans kariyeri gibi bocalama dönemleri olabilir. Ama “BÖTE’ den mezun olup da dört yıldır iş bulamıyorum” diyen kişi gerçekten bölümü sevmiyordur. Şu anda bu bölümde işsiz kalacak kimseyi düşünmüyorum. Diğer öğretmenliklere göre de avantajı var. Çünkü mezun olduğunuz anda tek imkânınız yada tek çalışma fırsatı millî eğitim değil. Mesela sosyal bilgiler öğretmeni mezun oldu. Ne yapacak bu insan? Sonuçta öğretmenliğin dışında başka bir seçeneği yok. Ama sizin öğretmenlik dışında az önce bahsettiğim temel çalışma branşları var. Onun için iş kaygısını kimse yaşamasın. Şöyle bir dezavantaj oluyor, buraya gelip BÖTE öğretmeni olup okullarda çalışmayı sadece hayal ederek gelen kişiler olduğu zaman biraz sıkıntı yaşayabiliyor. Sonrasında işsiz kaldık deniyor. İşsiz kalmayı aslında devlete atanamamak olarak görüyor ama sizin iş imkânınız çok fazla var. Bence böyle bir kaygıya hiç gerek yok.
Öğretmenlik düşünmeyen ya da atanamayanlarımız için devlet kadrosunda başka alternatif alan var mı?
Var tabi. Devlet kadrosunda yazılımcı olarak çalışabilirler. Şuan yüksek bir maaşla uzman yazılımcı olarak çalışabilirler. Eğitim teknoloğu olarak da çalışabilme imkânları var. Şuan içerik geliştirmede devlet için değil ama dolaylı yoldan devletle çalışma imkânı var. Firmalar özellikle BÖTE mezunu kişileri alıyorlar. BÖTE mezunlarının böyle bir fırsatları da var.
Hocam Fatih Projesi ve bu tip trendler BÖTE bölümüne nasıl etkisi olabilir?
Şöyle aslında çok fazla hareketlendirmesi gerekirken çok hareket olmadı. Fatih Projesi’ ne aslında çok ihtiyaç var. Çünkü okullarda eğer “Fatih Projesi’ ni devam ettireceğiz” diyorsanız ve okullarda BÖTE öğretmeni yoksa o zaman bu süreç devam edemez. Bunun bir şekilde biraz farkına vardılar. Devam edecek gibi duruyor ama MEB’ in dört yılda bir değişiyor olması bazen de yeni gelen bakanlar müsteşarlar eski projelerini çöpe atıyor olması sıkıntı oluşturuyor gibi ama sonuçta projeyi uzun zamandır hükümet destekliyor. Uzun yıllardır da aynı hükümet devam ediyor. Bilgisayar öğretmenlerinin okullara gittiği andaki algı değişirse biraz daha toparlanacak. Hani bir eğitim teknoloğu olarak bakılmıyor da bilgisayarcı olarak bakıldığı için; idarecilerden tutunda diğer öğretmenlere kadar oradaki algıyı kırmak biraz zaman alacak ama böyle büyük projeler Fatih Projesi’ ni dünyada bir tek Kore yaptı. Bu kadar nezih teknoloji ve entegrasyon projesini son olarak da biz yaptık. O kadar büyük projenin de bütün bacaklarının oturması da bu kadar kolay değil, bunun için biraz zamana ihtiyacımız var. İleride daha net anlaşılacak çünkü burada üç bacak var; teknoloji, pedoloji ve içerik içeriyor. Pedolojiyi de zaten işin içerisinde eğitim teknologları da hem destek katacak, hem de rehber öğretmenlerden tutunda eğitim psikologlarına kadar birçok alandaki kişiler destek verecek. Eğitim bilimleri bölümündeki kişiler teknoloji tarafından zayıf bıraktığınız anda sıkıntı oluşacaktır ve teknolojide sadece teknik alt yapıyı kuracak. Yani Vestel’in oraya gelip tahtayı kurmasıyla tabletleri dağıtmakla Türk Telekom internet alt yapısını döşemekle bitmeyecek. Asıl ihtiyaç zamanla oturacaktır diye düşünüyorum.
Hocam kodlama dersi gündemde, bu kodlama dersini verebilmek için BÖTE mezunları ek bir eğitim almalı mı?
Bence gerek yok zaten bunun dersini de alıyorlar. Şöyle, sadece kodlama eğitimi yani programlama dilleri eğitimini alıyorlar. Belki küçük yaşlarda olacağı için yani çocuklar için kodlama ya da kodlama eğitimi gibi ayrı bir ders bu işin nasıl öğretileceğiyle ilgili bir şey yapılabilir. Aslında şu da yapılabilir. Özel öğretim yöntemlerinde de bu işlenebilir. Sonuçta özel öğretimlerinde de bazı derslerin gidip de matematiğin nasıl öğretileceği anlatılmıyor. BÖTE öğrencisi, için kendi dersleriyle ilgili neler yapılabileceği anlatılıyor. Seçmeli ders açılabilir yada zengin bir ders genişletilebilir. Sonuçta sadece küçük yaşlara inilecekse, bunun psikolojisi ilgili gelişim öğrenme dersi alıyorlar. Eğitim bilimleri dersleri de aldığı için böyle hayati bir durum olduğunu düşünmüyorum. BÖTE öğrencileri bir şekilde bunu çözeceklerdir. Kodlama eğitimini verebilmek için eğitimci olabilmek lazım işte onu öğreniyorsunuz. İkincisi de kodlama biliyor olmanız lazım, zaten dediğim gibi programlama, internet tabanlı programlama gibi üç tane programlama dersini zaten alıyorsunuz. Dolayısıyla, onun üzerine programlama bilgisi olan bir kişi siz orada scratch yada başka programlama öğretiyor olsanız bile fark etmeyecek. Algoritma mantığını biliyorsanız, zaten onlar sizin için script de olacak. Detaylarını çok rahat çözebilirsiniz.
Hangisinde daha mutlu oluyorsan. Şöyle bir şey var bazen ihtiyaçları tespit edip o alanda ilgi duyuyorsan yani o şekilde gidiyorsan biraz hızlı ilerlersin. İhtiyaçlarını belirleyip örneğin, şu anda maker hareketi çok meşhur bir sürü şeyler yapıyorlar. Seninde ilgini çekiyorsa evet süper bir alan sen oradan ekmek yiyeceksin. Sen ilgisizsen, o zaman zorlama olur bir sıkıntı oluşturur. Eğer siz merakınızın ve ilginizin olduğu şeyde günümüz teknolojisine günümüz trendine çok uzak değilse o alanda tek oluyorsanız eğer bu işin o zaman çok rahat ederi var. Çünkü, hepsinden azar azar bilmek yerine bu işin uzmanı olmakta çok güzel. Parasal olarak olsun, her anlamda çok güzel fırsatları var.
BÖTE bölümünün hak ettiği değeri alabilmesi için neler yapılmalı?
Hem hocalar olarak hem de öğrenciler olarak yapabilirsek daha iyi olacak. Sektörle iş birliğini biraz arttırabilirsek her defasında dediğim gibi öğrenci yetiştirdiğimiz alanlar değil, okulların dışındaki her alanda ilişkili halinde olmayı sağlarsak o zaman daha da rahat olacaktır. Çünkü öğrencilerdeki şu algıyı kıracağız. Siz geldiğiniz anda burada sadece öğretmenlik alanında iş bulacağız değil. Başka alanlarda da iş var. Bunlara da yönelelim diyebilirsiniz. Eğer bunların varlığını sağlarsak ve bunlarla ilgili bağlantıları da kurarsak çok daha rahat olur. Hatta mühendislikteki stajlar gibi eğitim fakültesi olduğunuz için bunları ne kadar hayata geçirebiliriz bilmiyorum. Sektörler bağlantısı stajları bilirsek örneğin, eğitim teknolojileri ile ilgili bir alanda staj yapma yada yazılımla ilgili bir alanda staj yapma onları da mecburi stajların içine konulabilirse o da etkili olur. Örneğin, BÖTE öğretmeni olacak ise, okulda staj yapsın. Yazılımcı olacak ise, firmada staj yapsın. Bunları yaparsa çok daha rahat olacak. Biz mesela sınırlı olduğumuz için öğretmenleri milli eğitim yerine daha çok özel okullara yollamaya çalışıyoruz. Çünkü orada kendisini göstersin onun içinde bir iş bulma imkânı olsun. Öyle olanda var bir işte çalışıp sonrasında bizlerden de teyit aldıktan sonra orada çalışmaya başlayan mezunlarımız da oluyor.
Peki, hocam öğrencileriniz yaptıkları çalışmaları bir portfolyo şeklinde hazırlıyorlar mı? Öğrencilerinize portfolyo hazırlamalarını önerir misiniz?
Yani çok hazırlamıyorlar tabi ki bir platform olup herkesin paylaşılabileceği bir şey olursa olur. Projeler genellikle ders için oluyor. Günü kurtarma için oluyor. Çok güzel projeler çıkıyor fakat gelecek için çok güzel projeler çıkmıyor. Onun için az önce söylediğim gibi sektörle bağlantı kurulursa, öğrencide o zaman projeyi daha işe yarayacak sonrasında da kullanılabilecek bir proje üretecektir. Dolayısıyla hem onu teşvik eder, sonrasında da kullanılıyor olunca daha etkili olacaktır. Aslında o bağlantıları kullanıp böyle bir şey yapılırsa daha etkili olur. Bunu hafif hafif yapan birkaç hoca var. Ben yazılım derslerine girdiğim için onlara da bazen yapıyorum. Diyorum ki bakın, “Okulun şöyle bir işi var gidin yapın. Aynı zamanda da kullanılsın yâda bir firmanın böyle bir şeyi var gidin, yapın”. Mesela YTÜ’ de İlhan hoca bunu çok yapmaya çalışıyordu. Öğrencileri sektörlere yönlendiriyordu. Hatta şöyle bir şey düşünüyordum; “İlhan Hocam gel sen burada ders ver. Ben orada vereyim”. En azından farklı sinerjiler oluşsun. Çünkü farklı bölümün bir hocasıyla oradaki bir öğrencinin de tanışma imkânı olabilir. Öğrenci değişimi olamayacağına göre en azından böyle bir şey olabilirdi. Onu yapmakta etkili olabilir dolayısıyla projelerin nitelikleri biraz artabilir. Biri de buna ön ayak olup da hepsini bir platformda toplarsa çok daha etkili olur. Bir önceki öğrenciler içinde etkisi olur. Öğrenciler, bir nasıl projeler yapmam gerekir diye düşünür. İkincisi de onun üzerine bir şey katacaksa onun üzerine de gidebilir. Firmalar oralardan bakıp kişilerin neler yapabildiğini ve yapabileceğini kestirmek adına alacağı kişilerin geçmişlerini sorgulama imkânı bulabilir ve güzel olur. Ama şu anda yapıldığını düşünmüyorum.
Tecrübeleriniz doğrultusunda BÖTE öğrencilerine neler söylemek istersiniz?
İlk olarak günümüz teknolojilerini takip etsinler ve öğrencilik hayatlarını fazlasıyla iyi değerlendirsinler. İkinci olarak az önce de defalarca birkaç noktada bahsettiğim gibi mezun olduktan sonra bunu yapma şansı çok fazla yok. Çünkü aile baskısı halk baskısı vs. ne derseniz deyin tekrar deneme-yanılma gibi bir şansınız olmayacak. Üçüncü olarak ise, mümkün olduğunca sektörle tamamen para için özel sektör değil, iş alanınızla ilgili neresi varsa bu özel okul olabilir buralarla mümkün olduğunca bağlantı kurun. Dördüncü sınıfa kadar bunu halledin. Şunu demeniz lazım “Ben ne yapacağım? Hangi alana yöneleceğim?” bunu denemeler ile öncesinden çok fazla yapın ki dördüncü sınıftan sonra alan seçmekle çok uğraşmayın. “Ben yazılımcı olacağım, ben üniversite kalacağım” gibi kafanızda netleşirse sonrasında üzerine koymak daha da hızlı olur. Hepsinden azar azar yerine bir tanesinden tek düzgünce yaparsanız, çok daha da rahat olur. Bir de mümkünse yurt dışı deneyiminizi yapmanız lazım. Mesela erasmus yapılabilir. Biliyorum BÖTE derslerinin bire bir karşılığı olmadığı için dönem uzatmaları yapılabiliyor. İnanın buna değer. Ben hem öğrenciyken gittim. Hem de hoca olarak gittim. Defalarca farklı ülkelere gittim. Bunun önemi çok farklı. Size çok iyi şeyler katıyor. Dönem uzatmak adına da olsa gidin. Bir de en önemlisi, dilinizi bir kere halletmeniz lazım. Alan, Türkiye için yeni bir alan bunun için yabancılar bir sürü şey yapmış. Teknoloji merkezi Amerika Silikon Vadisi’ nde bir sürü şeyler çıkıyor. Yabancı dili çok iyi geliştirmeniz lazım. Aksi takdirde, hep bir tık geride birkaç merdiven aşağıda duracaksınız. Onun için dili bir kere kesinlikle halledin. Bir bilgisayarcının hem okumasını hem konuşmasını çok iyi hallediyor olması lazım. Sizin için olmazsa olmaz. “Eğer ben öğretmen olacağım. Akşama kadar yatacağım” gibi bir hayaliniz varsa o zaman hiçbir şey yapmanıza gerek yok. Bu ihtimalinde olma ihtimali biliyorsunuz % 3’ lerde. Atanma ihtimaliniz o kadar az. Hani böyle bir hayalin peşinde koşmak var diğer %90’ lık olabilecek fırsatların peşinde koşmak var. Tercihi de siz yaparsınız ama ben sizin yerinizde olsam, bu kadar iş imkânı olan yerde bu alanlarda fazlasıyla kendime bir yön çizerim. Dediğim gibi, deneme-yanılmada hiçbir şeyiniz yok. Kaybetme lüksünüz yok ve şöylede bir şeyiniz var. Siz mezun olduktan sonra, “Ben bu işin uzmanıyım” dediğinizdeki hata toleransıyla, öğrenciyken yaptığınız hatadaki tolerans bir değil. Çünkü şuan bir hata yaparsanız öğrencidir kendini geliştiriyor denir ama örneğin, benim durumumdaki bir kişi hata yapma olasılığı daha az olmalı. Sana diyecekler ki, “O kadar bu işin uzmanıyım, diyorsun”. Toleransınız düşüyor. Bu nedenle mümkün olduğunca deneme yanılmayı öğrenciyken yapmak lazım. Sonrasında zaten hiç fırsat olmuyor, emin olun.
Hocam son olarak eklemek istedikleriniz var mıydı?
Son olarak bu alanla ilgili dediğim gibi bir şekilde güçlenmeniz lazım. Birkaç yıl önce dernek kuruldu, biliyorsunuz. Platform ya da bir STK olur, bir şekilde güç birliğini oluşması gerekir. Düşünün, mühendislikler bütün dünya çapında standartları bile onlar belirliyor. Dolayısıyla kendi alanınızda güçlü bir platform haline gelip söz hakkı olabilecek ya da söylediğiniz şeylerin hükümet devlet yâda başka taraflarda ederi olabilecek bir konuma gelinmesi iyi olur. Çünkü birlikten güç doğar. Kendi işini güzel bir şekilde ifade etmek adına olacaktır. Dil inanılmaz derecede önemli onu ve güncel teknolojileri takip edip onlarla ilgili ilginiz ölçüsünde kendinizi geliştirirseniz mezun olduktan sonra hiçbir şekilde geriye bakıp düşünmeyeceksiniz. Bir şekilde bir yerden başlayıp hayatınıza devam edeceksiniz.