Resul EŞSİZ

---

Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Liseden Elektrik Elektronik alanında birincilik ile mezun oldum. Küçüklükten beri hayalim öğretmen olmaktı. Teknik alanındaki öğretmenlikleri de seviyorum. Yazılım öğretmek hoşuma gidiyor. Bu yüzden bilgisayar öğretmenliğinin kendim için biçilmiş kaftan olacağını düşündüğümden  BÖTEyi tercih ettim. Sakarya Üniversitesine 2014 yılında okul birincisi olarak girdim ve 2018 yılında mezun oldum. Şu anda Gümüşhane ilinde görev yapmaktayım. Aynı zaman da BÖTE Bölümünde yüksek lisans yapıyorum.

 

Bize üniversite hayatınızdan biraz bahsedebilir misiniz? (Stajlar, kulüp faaliyetleri, dersler) ? 

Bizim müfredatta robotik kodlama alanı alanındaki dersler yoktu. Daha çok bilgi teknolojileri, görsel tasarım, öğretim programları gibi derslerimiz vardı. Sonrasında robotik kodlama furyası başladı. Biz de kendimizce  robotik kodlama öğrenmeye başladık. Sonrasında gönüllü olarak köy okullarına gidip robotik kodlama öğretmeye başladık. Böylelikle ileri de mesleğe atıldığımızda zorlanmamak için mesleki yeterliliklerimizi geliştirmeye çalıştık. Bu şekilde gönüllü faaliyetlere katıldık. Aynı zamanda üniversite hayatımda ek olarak kendim de çalışıyordum. Bazı web sitelerini yönetiyor, içerik güncellemeleri vs yapıyordum. Bazı firmaların sosyal medya hesaplarını yönetiyordum.  Bu tarz işleri kendi çabamla yapmaya çalışıyordum çünkü şöyle bir düşüncem vardı. “Evet öğretmen olmak istiyorum  şayet olamazsam ne yapabilirim?” sorusunun cevabını yaptığım ekstra işlerde bulmuştum. Kendimi sürekli diri tutmayı seven biriyim. Aynı zamanda kurumlarda çalışmıyordum ama özel dersler vererek öğretmenlik de yapıyordum. Bir gün staj yaparken stajdaki hocam yanıma geldi ve “Öğretmenlik bana göre iki çeşittir; biri doğuştan kazanılır, biri de sonradan derse gire gire öğrenilen bir yetidir. Ama sendeki doğuştan kazanılmış çok belli. İyi ki bu mesleği seçmişsin.” dedi. Beni çok onure etmişti. Zaten ben hep öğretmen olmayı istiyordum yaptığım işlerinde bana çok katkısı oldu.

Eğitim sürecinizde iyi ki yaptığım dediğiniz veya pişman olduğunuz bir konu var mı?

İyi ki bilişim teknolojileri öğretmeni olmuşum. Bazen bizim alanda bunu söylemek zor olabiliyor ama ben şuna inanıyorum ki bir gün her okulda bir rehber öğretmeni gibi bilişim teknolojileri öğretmeni olacak. Çünkü  bizim alanımız derslerin etkin kullanılmasında, içerik üretiminde, web araçlarının kullanımında ihtiyaç duyulan ana zümredir. Bu yüzden her okulda BT öğretmeni olacak diyorum. Okullardaki merkez dersin öğretmeni olmak benim için çok mutluluk verici. Mesleğimizin çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum bu yüzden ben bilişim teknolojileri öğretmeni olduğum için çok mutluyum.

Pişmanlık konusunda da okul sürecini daha iyi geçirebilirdim. Örneğin liseden elektrik elektronik mezunu olduğum için robotik kodlama alanına yatkınlığın vardı. Bunu o süreçte daha fazla geliştirseydim şu anda daha fazla bilgi birikimine sahip olabilirdim ve zamandan tasarruf etmiş olabilirdim. Bizim bölüm sürekli güncellenen ve dinamik bir bölüm olduğu için sürekli kendimizi yeniliklere açık tutmalıyız.

Öğretmenlik mesleğinden biraz bahsedebilir misiniz? Avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Öncelikle öğretmenlik mesleği dünyanın en kutsal mesleği ve sadece diploma ile kazanılacak bir meslekte değil. Ayrıca günlük hayatta da devam eden dışarıya çıktığımız zaman o  kimliğin yansıtabilecek bir meslek olarak görüyorum. Hiçbir zaman öğretmen olduğum için pişman olmadım. Ben bu mesleği ruhuma ve bünyeme giydirmiş olarak görüyorum. Bu mesleğin MEB’deki boyutuna bakarsak eğer bilişim teknolojileri öğretmenleri genel olarak teknik işlerde görevlendirilebiliyor ama burada bizim tavrımız çok önemli. Yapmanız gereken işleri yapıp bizim üstünüze vazife olmayan görevleri yapmamanız gerekir. Örneğin; okulun web sitesini güncellemek bizim görevimizdir ama bir yazıcı bozulduğu zaman bunu tamir etmek bizim görevimiz değildir. Yapmanız gereken işleri de angarya olarak görmek kendi mesleğimizin, alanımızın itibarına gölge düşürmektir. Bu ince çizgiyi belirlemeniz lazım. Çalıştığımız okulda bilişim teknolojileri öğretmeni olduğumuz unutulmamalı. Bence öğretmen vasfının dışına çok fazla çıkmamaya özen göstermeliyiz. Onun dışında çocukların teneffüse çıkmak istemeyeceği derslik ve ders bizim dersimizdir. Bazen öğrencilerimden “Hocam neden bilişim dersi bu kadar az? Keşke bu ders saatleri biraz daha uzun olsa” gibi söylemler duyuyorum. Bunları öğrencilerden duymak inanılmaz bir haz. Çocukları dersten sonra bilgisayardan ayırmak çok zor oluyor bu yüzden bence her kademede bilişim teknolojileri dersi olmalı.

Şu an pandemi sürecinde tam olarak iş hayatınızda neler yapıyorsunuz? Sizi nasıl etkiledi? Birkaç örnekle açıklayabilir misiniz?

BT formatörü olarak çalışıyoruz. Uzaktan eğitimde öğretmenlere yardımcı olmaya çalışıyoruz. Uzaktan eğitimde ihtiyaç duyan öğretmenlere ölçme ve değerlendirme araçlarını anlatıyoruz. Bunlar bizim işimiz. Hem öğretmenlerin, hem öğrencilerin hem de velilerin bilişim okuryazarlığını üst seviyeye çekmek bize haz veriyor.

Şu an yaptığınız meslek için BÖTE bölümünde verilen eğitim yeterli mi? Şunlar da olsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?

Dersler bence şu şekilde ayrılmalıdır. İlk olarak, BÖTE’nin müfredatı yani temel bilgi teknolojileri kullanımı, tasarımlar vb. ve bir de eğitimde yeni teknolojiler olarak ayrılmalıdır.(Robotik kodlama, Web 2.0 araçları) Eğitim fakültelerindeki BÖTE’lerin yeri bu şekilde dizayn edilmeli bence. Çünkü böyle olmazsa maalesef bir alan için çok fazla uzmanlaşamıyoruz.

Okullarda kendini en geliştiren branş Bilişim Teknolojileri Öğretmenidir. Her konuda herkese yardımcıyız. Öğrencilerin ev sevdikleri dersin olması da büyük bir başarıdır. Bizim branşımız bu yüzden çok kıymetlidir.