Turhan Erbaş


t

Kendinizden bahseder misiniz?

Ben teknik lise mezunuyum. Bilgisayar bölümünde okudum. Dört yıl bilgisayar eğitimi aldık ve ardından benim zamanımda ÖSS’ydi, ÖSS sınavına girip tercih yapıyorduk. Ama meslek lisesi olmasının bir dezavantajı puanınız kırılıyordu. Sadece bilgisayar öğretmenliğini tercih ettiğinizde puanınız kırılmıyordu. Bende bu bağlamda girdiğim sınavdan aldığım sonuç üzerine baktım nerelere gidebilirim. İstanbul da bir yer olacak büyük ihtimalle hemen iyi üniversitelerden yazmaya başladım. Boğaziçi, ODTÜ, Yıldız, Marmara diye sıraladım listemi. Yıldız’a girdim. Yıldız da BÖTE okudum. BÖTE’yi okurken daha üniversitenin ilk sınıfında, hazırlığın daha ilk gününde bir ilan gördüm. Yazılım uzman yardımcısı aranıyor diye. Gittim ilanın adresine kapısını çaldım. Dedim ki ben burada çalışmak istiyorum. Enteresan geldi onlara bu durum. İnternetten CV yollamadan buraya kadar gelmiş falan diye tanımak istediler. Sonuç olarak oraya girdim, yaz döneminde boş günlerimde herhangi bir ücret almadan yazılım uzman yardımcılığı yaptım. Hatta Junior yazılımcı diye geçiyordum orada.                         Plexus’u duydunuz mu bilmiyorum. Medikal alanda ilaç firmalarına, medikal sektöre e-öğrenme yazılımları yapan ekstra üstüne yazılımlar geliştiren yani sadece e-öğrenmeyle kalmayıp tüm platformları, web sitelerini kodlayan bir firma. Orda askerden önce askerden sonra olmak üzere üç sene çalıştım daha sonra Akbank ve ondan sonra da TEB olmak üzere böyle devam etti çalışma sürecim. Şimdi TEB’de dijital İK yöneticisi olarak çalışıyorum.

Üniversitedeki öğrencilik zamanlarınızda neler yaptınız?

Az önce dediğim gibi okurken bu yazılım şirketinde boş zamanlarımda çalıştım ve yazın İstanbul’da oturduğum için İstanbul’un verdiği bir avantajla sürekli onların projelerinde bulundum, yazılım uzman yardımcılığı yaptım.

Üniversite okuduğunuz şehrin avantajları ve dezavantajları nelerdir?  Zorluk çektiniz mi?

Pek zorluk çektim sayılmaz çünkü ailem burada, burada yaşıyorum, okulum burada, iş olanakları olarak rahatlıkla staj veya diğer küçük işlerde çalışma fırsatı bulabileceğim bir yerdi.

Bölümdeyken mezuniyet sonrasına yönelik çalışmalarınız var mıydı? Mezun olma aşamasında neler yaşadınız?

Ben hep eğitim teknolojileri üzerine son sene kafayı yormuştum. Bitirme tezimde aklımda olan sınıfta hiç kimsenin yapmadığı bir şeyi yapmaktı; bir oyunlaştırma yazılımı yapmak istedik. Yani oyunlaştırmayla öğrenme. Bu arada dokuz sene öncesinden bahsediyoruz. O zamanlar kimse oyunlaştırma demiyordu bile Türkiye’de. Yurtdışı kaynaklardan çeşitli kaynaklar bulduk araştırdık bir tez kitapçığı hazırladık ve üç arkadaş bir oyun yazılımı geliştirdik. Çalışmalarımızın hepsi üniversite tezinde de hep ilearning yazılımları üzerineydi. Ben tasarım yapmaktan keyif alıyordum çünkü kendimi hep bu yönde geliştirdim.

Mezun olduktan sonra iş hayatına nasıl başladınız? İlk iş deneyiminizden bahseder misiniz?

İlk iş deneyimim jobula.com isminde insan kaynakları portalı vardı şu an yok ama bir beş ay kadar orda çalıştım. Sonra bu işin bana göre olmadığını fark ettiğimde artık ne yapmam lazım diye düşündüğüm. Hep eğitim teknolojileri uzmanlığı aklımın kenarında olduğu için o işi aramaya devam ettim. En sonunda Plexus’tan bir iş teklifi aldım. Kariyer. Net’ten CV’mi görmüşler. Görüşelim dediler. İlk görüşmemizden sonra orda çalışmaya başladım. Eğitim teknolojileri uzmanı olarak orada çalıştım. Tek eğitim teknolojileri uzmanı İstanbul’da bendim. Bir ekiptik beş altı kişilik. Ankara’da da çeşitli arkadaşlar vardı işte orada da eğitim teknolojileri uzmanı falan vardı. Böyle iş hayatına başladık.

aaaŞu anda yaptığınız mesleği seçme sürecinizden biraz bahseder misiniz? Bu mesleği yapmaya öğrencilik yıllarınızda mı karar verdiniz?

Dediğim gibi son sene karar verdim. Hemen hemen seçme nedenimde daha çok yazılım deneyimim vardı ve yazılımın bana göre olmadığını daha çok görsel düşündüğümü anlayınca eğitim teknolojilerine yöneldim.  Eğitim teknolojileri eğitimini alıyorsunuz ve bu da görsele dayanan ve içinde yazılımda olan ikiyüzlü bir alan benim için.

İş hayatınızı birkaç örnekle açıklar mısınız?

Şu anda dijital insan kaynakları yöneticisi diye geçiyor çalıştığım unvan.  Özel bir bankada ismi TEB bu arada önce eğitim biriminin içinde işe başladım. Eğitim biriminin içinde eğitim teknolojilerinden sorumlu kişiydim.  Hangi sınıf içi eğitime hangi ilearningi uyarlayabiliriz, karma eğitim modeline geçebiliriz veya gelen ilearning taleplerini nasıl değerlendirebiliriz işte bunlar için hangi ilearning yöntemlerini uygulamalıyız gibi çalışmalar içerisinde başladım. Daha sonra dijital İK başarılı işler çıkardığımızı görünce yönetimi siz alın dediler. Dijital İK olun ve dijital İK içerisinde eğitim işlerinin yanında İK projelerine de var bunlara yardım edin dediler. Bunun içinde TEB’in kariyer hesapları var. Sosyal medya kariyer hesaplarının yönetimi bunun içinde yine ilearning tarafı orada eğitim üretimi, firmalarda eğitim ürettirilmesi bunların içinde. Yani böyle İK’nın bütün dijital teknolojilere dokunan işleri bizde.

 

Şu an yaptığınız meslek için BÖTE bölümünde verilen eğitimin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? Şunlarda olsa dediğiniz şeyler var mı?

Daha iyi olur dediğim şeyler var. Yani şu an da müfredatı bilmiyorum ama benim okuduğum dönemde daha iyi olsun dediğim şeyler hep oldu. Programlama dilleri öğretiliyordu işte tasarım programları öğretiliyordu. Flash gibi Director gibi daha gündemi takip eden işte United Realty, arttırılmış gerçeklik gibi sanal gerçeklik gibi uygulamaları da konu edinen daha böyle inevasyonun içerisinde olduğu derslerin de daha ağırlıklı işlenmesini isterdim.

Mesleğinizi yapmak isteyen öğrencilere önerileriniz nelerdir?

Onlar kendilerini hep keyif aldıkları alanlarda geliştirsinler. Çalışırken ayakları sürekli geriye geriye gitmemeli. Yazılımdan keyif alıyorlarsa yazılım tasarımdan keyif alıyorlarsa tasarım her alanda kendini geliştirip ufak ufak bir şeyler öğrenip bir alanda uzmanlaşmak hedefinde olsunlar. Ayrıca İngilizce ’ye çok önem versinler İngilizcelerini geliştirsinler. Proje geliştirsinler, sosyal aktivitelerin içinde olsunlar korkmadan çekinmeden çalışsınlar. Hep şeydir ya; sınıflarda hoca soru sorduğu zaman kimse el kaldırmaz başta. Onlar böyle olmasınlar el kaldırsınlar yanlışta olsa cevaplasınlar.

Özel sektörde BÖTE hakkında ne düşünüyorsunuz? Sektörde yer edinmemiz zor mu?

Zor değil. Eğitim teknolojileri fark ediliyor şimdi hatta daha çok fark ediliyor benim dönemimde daha zordu. Eğitim teknolojileri diye bir şey daha yeni çıkıyordu. O dönem de yani 2008’de yavaş yavaş BÖTE bölümünü tanıdılar. Şimdi ise ilanlar hep BÖTE mezunu olmalı diye çıkıyor. Yani daha da genişleyebilir daha çok fark yarattıkça şirketlerde mesela benim çalıştığım şirketlerde bizim teknik becerilerimizi gören üst yönetim farklı farklı işler vermek ve farklı farklı yönde değerlendirmek yoluna çalışmalar yaptı. Birçok arkadaşım mesleki danışmanlık, yazılımcılık gibi sektörlerde de iş yapıyor sadece eğitim teknolojileri değil kendilerini birçok alanda geliştirebilirler. Bilgisayar kelimesini yani bölümün içindeki bilgisayar kelimesini tamamıyla değerlendirsinler yani her alanına dokunsunlar.

BÖTE mezunu olmanın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Avantajı hem bilgisayar biliminin ögelerini içeriyor olması hem de öğretmenlik yani formasyon tarafında aldığınız derslerin size bakış açısı kazandırması. Yani bir şeyi nasıl öğretirimi düşündüğünüz zaman bu dijitalde de çok faydalı oluyor. Bilgisayar becerinizle öğretmenlik becerinizi birleştirdiğiniz mükemmel bir bölüm BÖTE. Yani bu çok çok faydalı. Dezavantajı BÖTE’yi insanlar pek tanımıyor, bir işletme değil bir bilgisayar mühendisliği değil bir makine mühendisliği değil bu yüzden bizler tanıtacağız. Bunu çalışanlar ve öğrenciler yapacak, yapmalılar.

İş tecrübelerinizden sonra BÖTE bölümünün size ne gibi avantajları olduğunu düşünüyorsunuz?

Az öncede bahsettiğim gibi öğretmenlik deneyimi, bilgisayar bilgisi bunların farkına vardığınız zaman yani dijital düşünmeye başladığınız zaman bunu işinizde de fark ediyorsunuz. Bir şeyi anlatırken farklı metotlar ile de anlatabiliyorsunuz karşınızda kişiye. İşte kafanızda grafikler canlanıyor hani bunu daha rahat kâğıda kaleme bilgisayara dökebiliyorsunuz bu benim bölümümün en büyük avantajı oldu iş hayatımda.

ada

 

 

 

Son olarak şu anda BÖTE okuyan arkadaşlara son önerileriniz nelerdir?

Dediğim gibi teknolojiyi takip etsinler. İnovasyona dair çeşitli yarışmalar oluyor.  İnovasyon yarışmaları mesela bunu TEB’de yapıyor. TEB icat çıkar diye bir yarışma var icat çıkar gibi yarışmalara başvurup akıllarındaki projeleri hayata geçirebilirler. Sürekli düşünsünler sürekli proje planlasınlar yapamasalar da planlasınlar, yapsınlar başarısız olsunlar. Başarısızlık aslında insana en büyük dersi veren şeydir. Ben nerde hata yaptım diyerek daha başarılı işler çıkarabilirler. Bu tarz firmaların yaptığı yarışmaları takip edip daha çok proje geliştirip daha çok teknolojiyi takip edip eğitimi takip edip eğitimde takip gerektiren bir şey sürekli güncellenen bir şey ben bunları nasıl birleştiririmi düşünerek yani kafa yorarak ortaya bir şey çıkarmaya çalışsınlar. Bu da şey demek değil aslında her teknolojik gelişmeyi ben eğitime uyarlarım. Bekli de o teknoloji tutmayacak atıyorum akıllı telefonlardan önce Samsung bir telefon çıkarmıştı internete bağlanabilen ama hiçbir şey yapamadığınız doğru düzgün bağlanamadığınız telefonlar vardı onlar ara geçiş telefonlarıydı akıllı telefonlara onun gibi hiç kullanılmayan geçiş dönemleri de olabilir illa bunları biz eğitime uyarlayacağız diye bir şey yok.  Eğitimde fayda sağlayabilecek şeyleri eğitime uyarlayarak kendilerini geliştirmeye çalışsınlar. İngilizce dediğim gibi çok önemli mümkün olduğunca ikinci bir dil neden olmasın.

Turhan Erbaş” üzerine bir yorum

  • Turhan abinin hayatının ilk çeyreği benim gibi gitmiş ben de teknik lise mezunuyum ve yıldız böte bölümünü kazandım ne yapsam nereden ilerlesem diye bi yol arıyordum ve öğretmenlik yapamayacağımı düşünüyordum. Bu röportajı okuyunca neler yapmam gerektiğini fark ettim teşekkürler.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir