Biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
1992 Ankara doğumluyum.2020’de görevime başladım. Kırıkkale Üniversitesi BÖTE bölümünden mezunum. Yüksek lisansım devam ediyor. Köy okulunda olduğum için şu anda yüz yüze eğitime başladık. Bir taraftan öğrenciliğim devam ederken bir taraftan da mesleğimi yürütüyorum. Süreç şu anda böyle devam ediyor.
Bize üniversite hayatınızdan biraz bahsedebilir misiniz? (Stajlar, kulüp faaliyetleri, dersler) ?
Ben liseden hemen sonra üniversiteye başlamadım. Açık öğretime başlamıştım. Ama çocukluktan beri öğretmen olma hayalim vardı. Meslek lisesi mezunu olduğum için BÖTE ile devam ettim. Başladığımdan beri de devam eden bir hayalim var. Akademisyen olmak istiyorum. Üniversitedeyken 9-10 kişilik bir güzel arkadaş grubumuz vardı. “Bölüm adına ne yapabiliriz?” diye düşünüyorduk. Çünkü üniversitemizde bölümümüz çok aktif değildi. Sadece bölüme ait bir topluluk vardı. Bir topluluk olarak kurulmuş ama faaliyete geçilmemişti. “Acaba bizden biri başkan olsa nasıl olur?” diye düşündük. Sonra bizim gruptan bir arkadaşımız başkan oldu. “Bu topluluk için neler yapabiliriz?” diye düşündük. İlk olarak aklımıza Akademik Bilişim Konferansı’na katılmak geldi. Ama bu hayalimizi prosedürlerden dolayı gerçekleştiremedik. Sonrasında BÖTE gecesi yaptık. Bütün sınıfların ve hocalarımızın geldiği çok güzel bir gece organize etmiştik. BÖTE’ye dair hatırladığım en güzel anımdır. Son sene de staj yapmıştık. İlk dönem gözlem yaptım. İkinci dönem ders anlatmaya başlayınca öğretmenliğin tadına varmaya başladım. Klasik bir sözdür ama isteyerek yapılan hiçbir meslekte yorulmazsınız. Ben şimdi dersime nasıl hazırlanıp gidiyorsam staj zamanında da öyleydim. Sadece zorunlu, yapılması gereken bir şey olarak görmedim stajı. Şu an staj zamanım ile şimdiki öğretmenliğimi kıyaslıyorum da köy okulunda olduğum için o zaman ki öğrenci kitlem ile şimdiki öğrenci kitlem arasında büyük farklar var. Buradaki öğrencilerin yaşantı zenginlikleri (maddi olarak değil) oldukça düşük. Dersi işleme şeklimiz de buna göre en temelden oluyor. Bir de pandemi sürecinde olduğumuz için öğretmenliği tam yaşayamadım çünkü okulların sürekli açılıp kapanma durumu oldu. Uzaktan eğitim süreci de başlı başına zor. Öğrencilerim için de teknik altyapı açısından yetersizlik söz konusu olduğu için çok zor geçiyor. Aslında şunu anladım ki pandemi sürecinde en çok köy okulundaki öğrenciler mağdur oluyor. Ama tablet dağıtımından sonra bu sorunu biraz da olsa çözebildik.
Eğitim sürecinizde pişman olduğunuz bir konu var mı?
2 konu var. İlk olarak çift anadal yapmak isterdim ama eksik bilgi akışı sağlandığı için bu şansı kaçırdım. İkinci olarak da okurken her şeyden biraz biraz okumuşum. Mesleki alanda uzmanlaşmak için bir çok alan var. Kendime “Keşke bir alanda daha fazla uzmanlaşsaymışım” diyorum. Mezun olduğumda her şeyden biraz bildiğiminin farkına vardım.
Yüksek Lisans sürecinizden bahsedebilir misiniz?
Yüksek Lisansa mezun olduktan 1 yıl sonra başladım. Aslında önce atanıp, daha sağlam adımlarla başlamayı düşünüyordum ama bir şekilde gerçekleşti. Eğitim Yönetimi’nde yüksek lisans yapıyorum. Proje geliştiren taraf olmaktan ziyade eğitim teknolojisinin ve psikolojisinin bütünleşip entegre olduğu bir alanda çalışmak istiyorum. Öğretmen gelişimi konusunda kendimi geliştirmek istiyorum. Öğretmenlerin hangi alan olursa olsun teknoloji okuryazarlığının yüksek olması gerektiğini düşünüyorum bu yüzden öğretmenlerin teknoloji farkındalığını arttırmak istiyorum.
Öğretmenlik mesleğinizden biraz bahsedebilir misiniz?Avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Bilişim öğretmenliği okuduğum için kendimi şanslı görüyorum. Biz bilişim öğretmenleri olarak sadece bilgisayarı bilmekten öte öğrenmeyi de öğreniyoruz. Bana gelip “Yasemin Hoca bilgisayarda şöyle bir sorun var halledebilir misin?” dediklerinde hemen cevap veremeyebilirim. Belki ilk defa karşılaştığım bir sorun olabilir ama hemen o sorunun nasıl çözülebileceğine dair araştırma yapma yetimiz gelişmiş durumda. Biz bir şekilde o sorunu çözüme ulaştırabiliyoruz. Böyle bir yetimiz var. Duygusal olarak bilişim okuduğum için pişman değilim sadece sistemsel olarak bazı sıkıntılar var. O da biliyorsunuz ki atama sıkıntısı… Bu yöndeki tek umudum Bilişimle Üretim projesi. Umarım bu proje daha fazla yaygınlaştırılır da atama bekleyen meslektaşlarımın ataması konusunda faydası olur. Atandıktan sonra da norm sıkıntısı yaşanıyor. Bu da ders saatimizin az olmasından kaynaklanıyor. Bilişim öğretmenliğinde yaşanan sıkıntılardan biri de atölyenin olmaması. Ben bu konuda şanslıyım yönetim kadrom çok iyi, köy okulu olmamıza rağmen her dersin atölyesi var. Her okulun bir bilişim atölyesi olması gerektiğini düşünüyorum.
Şu an yaptığınız meslek için BÖTE bölümünde verilen eğitim yeterli mi? Şunlar da olsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?
Biz ağırlıklı olarak ortaokula atanıyoruz. Bilgisayarın temel kavramları, gösterebilirsek blok tabanlı programlama ya da Web 2.0 araçlarını kullanabiliyoruz. Biz çocuklara programlama dili anlatmıyoruz. O yüzden ben daha çok blok tabanlı programlamanın eğitim programlarında daha çok olması gerektiğini düşünüyorum. 2. olarak ülkenin şartlarını göz önüne alırsak bilgisayar olmadan bilgisayar dersi nasıl verilir diye bir ders olması gerektiğini düşünüyorum.
BÖTE mezunlarının atamalarında sorunlar yaşanıyor. Bu durumdan hareketle BÖTE’lerin geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz sizin bu konu hakkındaki gözlemleriniz nelerdir ?
Bilişim Teknolojileri sadece kendi dersimize yönelik bir ders değil, tüm derslere kaynaklık edebilecek bir derstir. Ders sırasında öğrencilerime algoritma konusunu anlatırken operatörler kısmında büyüktür, küçüktür, mantıksal ifadeler derken öğrencilerimden bir tanesi yanıma gelip, “Öğretmenim, bu Matematik dersinin konusu değil mi? Siz neden anlatıyorsunuz?”, dedi 🙂 Ben de şöyle cevap verdim, “Bilişim, disiplinler arası bir derstir.” 🙂 Ve tabiki onun anlayabileceği şekilde açıklamaya devam ettim. Konuya gelecek olursak neden bu kadar az atama yapılıyor, hiçbir fikrim yok. Geleceğe dönük ise Bilişimle Üretim Projesi’ne çok odaklıyım şu an ve inşallah daha rahatlarız diye düşünüyorum.
Lisans hayatınızda yaptığınız çalışmaları ve projeleri bir portfolyo şeklinde hazırladınız mı? Şu an öğrenci olan arkadaşlara yaptıkları çalışmaları içeren portfolyo hazırlamalarını önerir misiniz?
Evet, ben 1. sınıftan ve 4.sınıfa kadar olan bütün projelerimi hep sakladım. Zaten başladığımda öğrencilerime kendi örneklerimi göstermek istiyorum. Öğrencilerin de saklaması gerçekten çok faydalı bir davranış olur ve ayrıca şöyle bir durum da var bir derse ne kadar hazırlıklı iseniz ders esnasında da o kadar özgüveniniz olur. Planlı gitmek diyoruz ya o plan da senin hazırda bir kaynağın olursa bu senin işini de kolaylaştırır diye düşünüyorum.
Mesleğe dair gerçekleştirmek istediğiniz bir hayaliniz var mı?
İnşallah bir gün akademisyen olmak istiyorum. Şu an yüksek lisansımın sonuna geldim. Doktoraya devam edip bu alanda devam etmek istiyorum ve bir eğitmen eğitimcisi olmak istiyorum. Bu röportaj da hayalimi ilk söylediğim yer oldu, dönüp baktığımda evet ben burada hayalimi söylemiştim derim, diye düşünüyorum:))
Yolun açık olsun güzel öğretmenim. Yıllar sonra hayalini gerçekleştirdiğinde bu yazıyı dönüp beraber okuruz. Kalbindeki o güzel ışık güzel çocuklarını sonsuza dek aydınlatsın.