Biraz kendinizden bahseder misiniz?
25 yaşındayım. Yaklaşık iki yıldır Araştırma Görevlisi olarak çalışmaktayım. 2013 yılında Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden mezun oldum, aslına bakarsanız Selçuk Üniversitesi olarak başladık, Konya Üniversitesi daha sonra da NEÜ oldu üniversitenin adı, tam olarak nereden mezun sayılıyorum o yüzden net bir şey de söyleyemiyorum. Marmara Üniversite’si BÖTE bölümünde yüksek lisansımı 2015 Aralık ayında tamamladım ve doktora eğitimime başladım. Şu an hem öğrenci hem öğretim elemanı olarak hayatıma devam ediyorum.
Üniversitedeki öğrencilik yıllarınızda neler yaptınız?
Dersler anlamında ne yaptığımı sorarsanız, çokta zor olmayan bir bölümde kendimi çok sıkmadan iyi bir ortalama ile mezun oldum. Sosyal aktivite olarak düşünürsek, arkadaşlarınız olmasa çok fazla sosyal yaşantının olmadığı bir şehirde neler yapabilirdiniz diye sizlere sormak isterim. Kariyer açısından ise hiçbir şey yapmadığımı ayrıca belirtmek istiyorum. Hiçbir zaman belirli konularda çok yoğunlaşmalarım ya da uzmanlıklarım olmadı. Neredeyse bölümün her alanına biraz baktım ancak sanırım bir konuda uzmanlaşacak düzeye gelmek pek bana göre değil. Bu yüzden belirli bir yerde çalışmadım, staj yapmadım, seminerlere eğitimlere vs. katılmadım. Ki hali hazırda İstanbul ile kıyasladığınızda ülkenin diğer şehirlerinde buradaki gibi imkânları bulmak çölde vaha bulmakla eşdeğer sayılabilir, en azından benim dönemimde bu şekildeydi.
Keşke yapsaydım dedikleriniz var mı?
Yok. Bugüne kadar yaptıklarımın ve yapmadıklarımın tamamen farkındayım ve pişman olduğum ya da keşke dediğim durumlar olmuyor.
Akademik çalışmalara yönelmeyi o yıllarda mı karar verdiniz?
Akademik çalışmalara yönelmeye üniversite ikinci sınıfın sonlarında düşünmeye başlamıştım. Ancak bu ciddi boyutta değildi. Üçüncü sınıfın ortalarından sonra ise ki bu yaklaşık olarak 2012 yılı oluyor. Alana ve akademiye daha fazla ısındım, hocalarım ile görüşmeler yaptım, yurtiçi ve yurtdışı lisansüstü eğitimlerini, akademik hayatları araştırdım. Son sınıfa başlamadan önce ise zaten kafamda neyi istediğim artık netti. Bu sebepten üniversiteyi bitirdiğimde ne yapacağım ile ilgili kafamda bir karmaşa olmadı.
Bize akademisyen olma sürecinizden kısaca bahseder misiniz?
Bu süreç aslında başlı başına bir eğitim ya da seminer konusu olmalı ancak üniversite gibi bir yerde bunların anlatılmaması bana çokta normal gelmiyor. Çünkü öğrencilerin ve mezunların akademik hayata başlangıç ile ilgili kafalarında olan şeylerin gerçekte olan ile uzaktan yakından alakası olmayabiliyor. Süreç kısaca nasıl işler sorusuna ise şöyle cevap vereyim, öncelikle Cari Atama ve ÖYP olarak iki atama şekli mevcut aslında şu tek ama kapatılmış olmasına rağmen ÖYP’den de bahsedeyim. ÖYP için YÖK ilan sayfası üzerinden başvuru yaparsınız, ÖSYM’de olduğu gibi puanlarınıza göre sıralama yapılır ve tercih ettiğiniz yerlere göre sıralanırsınız. Girmeye hak kazanırsanız geriye kalan işlemler atandığınız üniversite ile devam eder. Cari Atama da ise ilgili üniversite ilanı açar ve siz üniversiteye başvuru yaparsınız. Farklı değerlendirme kriterlerine tabii tutulabilirsiniz. En basit süreç tanımı bu şekilde yapılabilir.
Neden akademisyen olmayı tercih ettiniz? Sizin için akademisyen olmanın zorlukları ve avantajları nelerdir?
Bu sorunun cevabını sanırım net olarak veremeyeceğim çünkü belirli kriterleri yazıp akademisyenlik daha ağır bastığı için bu mesleği seçmedim. Ben akademik gelişimi ve özellikle üniversite ortamını kendime çok yakın hissediyorum. Açıkçası küçük yaş grup öğrencilerle iletişim kurmak yerine gençlerle iletişim kurmayı daha çok seviyorum. Zorluklar konusunda birden çok fazla şey karşınıza her daim çıkacaktır. Hangi meslekte olursa olsun. Akademisyenlik için sıradanlaşmış bir zorluk olduğunu düşünmüyorum bence akademisyenler için asıl zorluğun insanların kendileri olduğunu düşünüyorum. Maalesef akademik hayatla hiç bağlantısı olmayan insanlar, bu düşünceyle yaşamayan insanların akademisyen olması birden fazla nesli dolaylı olarak yanlış yetiştiriyor. Avantajlar konusunda ise ne diyebilirim bilmiyorum. Sanırım akademisyen olmak insanı genç tutuyor. Hem sürekli gelişmek zorunda olmak hem de sürekli gençler ile birlikte olmak, gençlik iksiri gibi düşünülebilir.
Akademik kariyer yapmak için şartlar var mıdır? Nelerdir?
YÖK’ün belirlediği kriterler tabi ki mevcut. Bunları da YÖK sayfasından zaten görebilirsiniz. Bunun haricinde gayri resmi şartlar var mıdır derseniz bence akademisyen olacak kişilerin bu işi sadece öğretmenlik olarak görmemesi gereklidir diye düşünüyorum.
Öğrencilerinize okulda kalıp akademik kariyerlerinin devam etmelerini ve akademisyen olarak mesleklerini yapmalarını önerir misiniz?
Kesinlikle tavsiye ediyorum. Ancak birkaç kez belirttiğim üzere akademisyenlik “Hadi olalım boşta kalmayalım.” şeklinde düşünerek yapabileceğiniz bir şey değil. Kafa yapısı olarak buna hazırlanmak gerekiyor.
Akademisyen olmak isteyenler öğrencilik döneminde ne gibi hazırlıklar yapabilir?
Öncelikle ülkemizde her alanda olduğu gibi bu alanda da yapılması gereken en önemli şey sınavlara hazırlanmak. Öğrencilik döneminizde ALES ve YDS sınavlarına hazırlanabilir hatta birden fazla kez girerek tecrübe edebilirsiniz. Hele birde bu dönemde istediğiniz puanları elde ederseniz o zaman çok iyi bir adım atmış olursunuz. Bunların yanı sıra ise daha da önemli olan öğrencilik hayatınızda akademiyi keşfedin. Hocalarınız yaptığı çalışmalara, projelerine, habitatlarına, tarzlarına ve düşüncelerine dikkat edin, gözlemleyin. Çünkü ne kadar sevmediğiniz hocalarınız olsa da arada, her biri tecrübeyle bu işe devam etmektedir. Mümkünse devam etmek istediğiniz akademik alandaki güncel her şeyi takip edin ve kendinizi bu alandaki literatüre hakim kılın. En azından yapacağınız bu birkaç küçük hareketle hem kendi potansiyelinizi keşfeder hem de önünüzdeki sürece bir adım atmış olursunuz.
Bölümdeyken mezuniyetten sonrasına yönelik kaygılarınız ve çalışmalarınız var mıydı?
Hiçbir zaman çok kaygılanan ve karamsar olan biri olmadım. Ne üniversiteye girerken ne de mezun olurken. Bu yüzden sonrasında ne olacak, ne yapacağım diye düşünmedim. Çünkü kafamda ne olacağım belliydi. Mezun olduktan bir sene sonra bunu başarabildim ancak en azından yapacağım dediğim şeyi de yapmış oldum.
Bir BÖTE mezunu olarak şuan BÖTE okuyan arkadaşlarımıza bir öneriniz var mı?
BÖTE alanında öğrenimine devam eden tüm arkadaşlar alanlarının kıymetini bilmeliler diye düşünüyorum. BÖTE disiplinler arası bir bölüm artık, sadece kendi alanına kısılmış kalmış bir bölüm olmaktan çıktı. Bu yüzden daha fazla okumalılar ve daha fazla alana hakim olmalılar. Ancak bu genişlemenin bazı olumsuz yan etkilerinin olduğunu düşünüyorum. Tüketim toplumu olarak nitelendirdiğimiz bu yüzyılda maalesef eğitim alanında da aynı şeyleri yaşıyoruz. Özellikle bölümümüz bu konudan müthiş etkileniyor. Örneğin bir matematik bölümü bundan etkilenmez hali hazırda yüz yıllardır aynı teoriler üzerinden öğretim devam ediyor ancak alanımızda durum daha farklı. Yeni gelişen uygulamalar, öğretim yöntemleri, araçlar vs. hepsi birer avantajdan çok dezavantaja doğru gidiyor. Maymun iştahlılıkla her şeyden birer parça alınan bir eğitim süreci yerine doğru yöntemler ve adımlarla öğretimin nasıl devam etmesi gerektiğini şimdiden düşünmeli tüm BÖTE’li arkadaşlar.
Böteli olmanın size ne gibi avantajları oldu?
Bilgisayar ve eğitim ile içe içe olmak insanların bile hayrete düşebileceği kadar sizleri her alan hakkında bilgi sahibi yapıyor. Sanırım en büyük avantaj çoğu alan hakkında da bilginiz olması.
Mezun olduktan sonra iş hayatına nasıl başladınız?
Önceki sorularda da bahsettiğim dolayı tekrar uzun uzun detaylı anlatmak sıkıcı olacaktır. Kısaca kararımı verdim ve yapılması gerekenleri yaparak kariyerime başladım.
Öyp ile normal araştırma görevlileri arasındaki avantajlar ve dezavantajlar nelerdir?
Bu konu maalesef başlı başına bir makale konusu olabilir. Burada üç beş satır ile anlatabileceğim kadar kısa olduğunu düşünmüyorum. Bu iki farklı sistemin tamamen anlatılması ve tüm avantaj ve dezavantajlarının ortaya konulması gerekiyor. İkisinin farkını ise kısaca hali hazırda önceki sorularda anlatmıştım.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
Yaptığınız çalışmada başarılar diliyorum, gördüğüm en güzel projelerden biri, umarım bu şekilde devam eder. Ayrıca bana ulaştığınız ve yer ayırdığınız için teşekkür ederim. Tüm arkadaşlara başarılar dilerim.